8 Ağustos 2016 Pazartesi

Ela Gözlü Pars Celile

'Yollarda kalan gözlerimin nûrunu yordum,
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum,
Hulyâmı tutan bir büyü var onda diyordum,
Gördüm: Dişi bir parsın elâ gözleri vardı...''
-Yahya Kemal Beyatlı


Adına şiirler yazılan,ilk Türk kadın ressam,Nazım Hikmet'in annesi,paşa kızı, genç güzel ve idealist bir kadın CELİLE. Nazım Hikmet'in ve Celile'nin hayatının en ince ayrıntılarını okurken hayran oluyor, Yahya Kemal'in aşkına sahip çıkmayışıyla nasıl olur da böyle güzel şiirler yazan biri aşkından vazgeçer diye düşünmeden edemiyorsunuz.Elinizden bırakamayacağınız sürekleyici bir kitap , iyi okumalar.














Yahya Kemal’in hayatındaki en büyük aşkı olan Celile’sinin Ada’dan gemiyle İstanbul’a uzaklaşışı esnasında yaşadığı çaresizliği anlattığı şiiri;

“Artık demir almak günü gelmişse zamandan...
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan...
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol...
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol...
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli...
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli...
Biçare gönüller!.. Ne giden son gemidir bu...
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu...
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler...
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler...
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden...
Birçok seneler geçti dönen yok seferinden...”

4 Ağustos 2016 Perşembe

Guzel bir önerim var 😉

Lr  ürünleri ile tanışanınız var mı? En azından duymuşsunuzdur. Aloevera mucizesiyle tanısmanızı öneririm. Aloeveranın tedavi edici özelliginden dolayı farklı cografyalarda bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Firmanın en çok satan ürünlerinden biri aloevera box setin bir cok kullanım alanı var. Size bunları anlatacağım buyrun ;

Setin içinde Aloe Vera Acil Durum Spreyi, Aloe Vera Konsantre Jel,Aloe Vera Propolis Krem çıkıyor ve bu ürünler pek çok cilt rahatsızlığında kullanılabiliyor:
1- Yara, yanik, carpma, vurma, burkulma, morarma : Sprey, konsantre ve propolis bu sirayla istenen ve ihtiyac duyulan sıklıkta kullanilir.
2- Kasinti, sinek isirmasi, cilt alerjisi : Sprey ve konsantre yeterli, istenen sıklıkta kasintiyi gidermek icin kullanilir.
3- Nasirlarda, topuk catlaklarinda : Gece yatmadan once sprey, konsantre ve propolis sirasiyla nasirli yada catlak bulunan topuk bolgesine uygulanip sonra corap giyilerek yatilir.
4- Ucuklarda : Propolis krem ucuklu bolgeye sıkca surulur, ozellikle ucuk cikacagini hissettiginizde uygularsaniz cikmadan sondurebilirsiniz.
5- Hemoroid : Konsantre jel aluminyum folyoya sıkılır ve fitil seklinde rulo yapilip buzlukta dondurulur ve sonrs fitil olarak kullanilir.
6- Cilt lekeleri, sivilce izleri, gunes ve hamilelik lekeleri : Sprey ve konsantre yalnizca geceleri bu sirayla surulup yatilir.
7- Ayak mantari, tirnak mantari : Microsilver ayak kremi oncesinde Sprey kullanilir.
8- Hafif egzamalarda : Propolis krem cok iyilestiricidir. Ozellikle eller su ve sabunla yada sogukla temas ettikten sonra propolisli kremi kullanmak cok etkilidir.
9- Sedef hastaligi : Sprey, konsantre ve propolisi bu sirayla kullanarak buyuk ilerleme kaydeden cok sayida insan var.
10- Pisiklerde: Propolis pisik kremi olarak kullanilabilir.
11- Yuz veya vucuttaki kilcal damarlar : Konsantreyi buzdolabinda sogutup uygulamak oldukca etkilidir.
12- El Kremi olarak: Propolis ozellikle asiri kuruluk problemi olan eller icin uygundur.
13- Sac dibi egzamalari: Microsilver sampuanla birlikte dus sonrasi sac diplerine sprey kullanmak da cok etkili ve rahatlaticidir.
Daha fazla bilgi almak için yorum yazabilirsiniz.
Instagram  karatepe.burcu

Yine mi çok ara verdim ne ?

Merhaba, 
Minik hayatımı anlatma, kendimce deşarj olma amacıyla yazmaya calıştığım blogumda artık bakımsızlıktan yabani otlar türemiş:) Tamam evet uzun uzzuuun aralar veriyorum ama kendimce geçerli meşguliyetlerim var. Bu karabatak dönemimde benden endişe eden haber alamayan blogger arkadaşlarımdan özür diliyorum. Ve tekrar merhaba diyerek açılışımızı yapıyorum (Vol.... bilmem kaç).

Bundan sonrası için yine söz veremiyorum biliyorsunuz ki çalışan ikiz annesiyim. İki tarafı da yarım yamalak memnun etme çabasıyla çırpınırken burasını yine ihmal edeceğim kesin. Beni anlayışla karşılayacağınızı umarak hoşbuldduuumm diyorrr aranıza yeniden sızıyorum :)

29 Ağustos 2014 Cuma

Nasıl bir kadın mı..


Nasıl bir kadın mı..
Akıllı kadın değil deli bir kadın tercih etmeli..
çünkü ; içi dışı birdir, yalanla dolanla işi olmaz. Herşeyi ap açık söyler. Gizlemesini de iyi bilir.
Mesela, acısını hiç belli etmez, kimseye kendisini acındırmaz, adam gibi güçlüdür, adam gibi sevmesini bilir deli kadın.
Akşam biryere mi gidecek baktı ruju mu bitmiş hiç aldırış etmez , ben böyle de güzelim der , kendini beğenme değildir bu kendine güvenmedir.
Deli kadın böyledir ışte , kendini düşündüğü kadar da karşısındakini düşünür. Asla kin tutmaz, sadece sevdiğinin elinden tutar. Hiç bırakmamacasına. Öyle büyük sever ki , öyle değer verir ki , bu cesaretinden dolayı arkadaş çevresi ;”ne yapıyorsun sen böyle, deli misin ?” derler.
Yeri gelir adam gibi adam olurlar , sevgileriyle erkeğin aklını alırlar, ışte böyledirler.
Arkasına bakmaz, geçmişiyle pişman olmazlar.
ileri de pişman olacağı şeyi de asla yapmazlar.
Yeri gelir bir gece vakti yolda yalnız başına yürürler, namus bekçilerine asla gerek duymazlar,
kendisini korumasını bilirler.
Aşk’ı arkadaşlığı ayırt edebilirler. Asla duygularından emin olmadan kimseye umut vermez, “umut” verdiği insana da “unut” demez onlar.
Yeri gelir öyle bir topuklu ayakkabı giyer ki yürümek mucizedir, Ama mucizenin adıdır, onlar.
bir erkeği ayakkabı gibi severler, her ne kadar da ayağını arkadan vursa, kendisine acı verse ,hoşuna gitti mi , sevdi mi o ayakkabıyı tüm acıyı kenara atarlar.
Tamiri asla sevmezler, kırılan birşey oldu mu direkt atarlar. Tıpkı kendilerini kıranı olduğu gibi. İşte böyledir o’nlar.
yalansız, cesur ve biraz da mert asla tahammulleri yoktur , kalplerine almazlar na’mert.

Içi dışı bir oldukları için bazen yanlış anlaşılsalar da , hiç takmazlar . Çünkü , zamanla kaybetmekten aldıkları cesaretle cesur olmuşlardır öyle kadınlar 
Tanıdığım deli kadınlara selam olsun 

5 Ağustos 2014 Salı




Polisiye/ gerilim türü kitapları son bir kaç yıldır okumaya başladım. İlllaki okunulası kitaplar değiller ama biraz olsun psikolojik gerilime ilgi duyuyorsanız Psikoanalisti okumanızı tavsiye ederim.Gerilim ve psikoloji iç içe geçmiş sürekleyici bir roman.Karakterlerin psikolojik halleri çok güzel tasvir edilmiş fakat kitapta çok fazla yazım yanlışı var.kurgusu mükemmel.kalınlığına aldanıp gözünüzü korkutmayın, su gibi akıyor çünkü.

13 Haziran 2014 Cuma

3 tane 10 yıllık dönem bitti :)

Ya geç kalırım yazmaya yada uzun süre ortalarda gözükmem ama bu gün bir hafta önceden yazmak istedim Doğum Günü postumu .
2012 haziranı ardından 2013 haziranı düşündüm. Neler yaşadım neler paylaştım nasıl çoğaldım :) . Evet neler öğrendim 30 senelik hayatımızda bir düşüneyim deidm ki aklımda deli sorular deli cevaplar komik anlar kahrolası dakikalar.

Her geçen gün daha farklı şeyler görerek sanırım tecrübe dedikleri şeyi pekiştirdim.Yıllar geçtikçe insanoğlu daha az hata yapıyor.Yada en azından daha önce yaptığı hataları tekrarlamamayı öğreniyor.Çok değil bir yıl önceki davranışlarıma olaylara tepkilerime gülüyorum.Oysaki o anları yaşarken nasıl da bilge görürdüm kendimi.
Alışmayı öğretiyor eski yaşanılanlar insana. Daha önce beni ölesiye kıran olaylar ve insanlar artık aynı etkiyi yaratmıyor.

Kendimi her geçen yaşla birlikte daha iyi tanıyorum. Kendime daha bir yaklaşıp huyumu suyumu keşfediyorum.Neler istediğimi neler yapabileceğimi ve sınırlarımın ne olduğunu bilerek hareket ediyor daha az pişmanlık daha az mutsuzluk yaşıyorum.
Yaşlandıkça daha bir ılımlı daha bir İYİ İNSAN mı oluyorum ne :)

Ve bazen eski mutsuz günleri hatırlıyor, etkisinden kurtulamayacağğımı sandığım o günlerin nasıl da üstesinden geldiğimi görerek kendimle gurur duyuyorum.
Çoğu kadın şikayet etse de yaşlanmaktan seviyorum ben.

Kendimle olan yolculuğumda bana eşlik eden ailemin, dostlarımın sıcak gülümsemeleri, sevgileri yanıbaşımdan hiç eksik olmasın.
Yeni yaşım bana neler getirir benden neler götürür bilinmez ama hep gülümseyerek hatırlayacağım huzur dolu bir yaş diliyorum.
Kızlarıma Not:                                                          
Yeni yaşıma bir anne olarak giriyorum. Ve bu duyguyu bana yaşatan minicik kuzularım, hayatımın anlamları 11 aylık yol arkadaşlarım iyi ki varsınız. Sizsiz ne kadar yavan bir hayat yaşamışım. Sizi seviyorum.:)

8 Mayıs 2014 Perşembe

Olduk, Gördük,Bildik

Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma; “Ben ol da bil” derdi Mevlânaca.. Ben ol da bil! “Sen” oldum annem bak!.. “Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi.. Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle.. Anlamazdık o zaman biz zamâneler.. “Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle.. Zormuş anam.. Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer.. Çoğalmakmış durmadan.. Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervâsız bir gözü karalıkmış.. Zormuş Annem..Olduk, gördük, bildik bak.. Ana olmak meğer; Kor ateşlerde üşümesi, kara kışlarda buz kesmesiymiş yüreğin.. Hep; “Ben!” derken, Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş.. Hiç varmayacağı kapıları çalması, hiç ederek ömrünü, adanmasıymış.. Hiç kızmaması yüreğin, almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş.. Hep sarıp-sarmalaması, hiç hesap sormadan, hep dost hep yâr olmasıymış.. Zormuş Anam.. Meğer ölümüne bir kara sevdaymış analık.. Olduk, gördük, bildik bak..

4 Mayıs 2014 Pazar

Kara Kaplı Defterim

Kafamın dalgınlığından mıdır yoksa doğumda üstümde kalan bir eser midir bilmem ama acayip unutkan oldum bu aralar.PSö de vardı unutkanlığım ama bu kadar değildi sanki.NOT: PSÖ, Pelin ve Selinden Önce :)Ben de kara kaplı bir defter edindim kendime. Çantamdan ayırmadağım demirbaşlar arasında artk. Alınacaklar listesi verilecekler listesi unutmamam gerekenler yani aklınıza gelebilecek herşeyi bu deftere yazıyorum.Arada 4-5 ay öncesinde aldığım notları okuyup kendime gülüyorum.Mesela Aralık ayında şöyle bir not var; "Ordu evinde in işbankasına git. Lcw'ye uğra. Barış kırtasiyeden silikon tabancası al arka sokaktan minibüs duraklarına çık." bu kadar mı olur yaa resmen kendime kroki çizmişim. Bir nevi navigasyon işte :)Ama ben bu not işini çok sevdim.

2 Mayıs 2014 Cuma

Her Zaman ve Daima

Blog yazmak demek " söyleyeceklerim var" demek.O kadar birikti ki kelimeler cümleler süzerek buraya aktarmak beni belki biraz rahatlatacak derken süzgeçte tortudan başka birşey kalmıyor. Süzmeden yazsam eleştiri alıyorum.Dilin kemiği yok tamam da parmağın kemiği var değil mi :) Bu arada uzun zmanadan beri kitap okuyamamanın vermiş olduğu huzursuzlukla elimin altındaki ilk kitaba sarıldım. Yine vaktim olmuyor günde belki 2-3 en fazla 10 sayfa okuyorum ama o bile yetiyor bana. Meğer ne büyük eksiklikmiş okumamak.(Kahve bittikten sonra fotoğraf çekmek geldi aklıma :)
Bu bloga yazmaya ara vermek spora ara verip bir türlü başlayamamak gibi bir vicdan azabıymış meğer.Her gün aklımdan geçiyor fakat öyle yoğun bir koşturma içerisindeyim ki asla vakit bulamıyorum.Bugün artık bişyler karalamak çizikler atmak resimler yapmak istedi canım.Aslında ne yazma(ma)lıyım bilmiyorum.Ne moda, ne kozmetik ne de hobi bloguyum.Neyim ben ?
Annelik Anabilim Dalında Yüksek Lisansımı yapıyorken bir yandan da diğer bloggerlerı takip etmeye çalıştım.Bu ara verdiğim dönemde aslında yazmak istediklerimin hep çocuklarımla ilgili olduğunu farkettim.Böylelikle moda,kozmetik ve hobi çeşitlemelerime ikiz annlik tecrübelerimi eklemeliyim dedim.Moda blogu yazmak her zaman güncel olmak , takip etmek ve maddi olanak gerektiriyor ki ben günlük gazetelere bile bakamıyorum.Hal böyle olunca bu kategoride boy göstermem imkansız. Makyaj ve kozmetik kategorisinde ise eyelıner bile çekemeyen biri olarak bir kaç renk far süreyim desem annesinin makyaj malzemelerini yüzüne boca etmiş minik kokoş kızlara benziyorum.Velhasılkelam bu konuda da beceriksizim.Dıy projelerine, el işlerine elim çok yatkındır yaratıcıyımdır fakat bunlar için de vaktim yok.
Yani demem o ki tam anlamıyla hiç biri değilim ama hepsiyim :)  Bir kurala yada etikete bağlı kalmaksızın yazabilmek için yazdığım bu önbilgilendirmeden sonra yine hoşbulduk diyerek bir dahaki araya kadar sizlerleyim :)