1 Ağustos 2011 Pazartesi

Dişçi Koltuğu



Binbir bahaneden sonra sonunda oturdum bu koltuğa.Hiç bir acı hissetmediğim halde ağzımın içinde gerçekleşen inşaat faaliyeti ve çıkan sesler yüzünden gözlerim doldu.Tükürük çekme kancası beni oltaya gelmiş balık psikolojisine soktu.Hemen tepemdeki ışık açılıp yüzüme bir sıcaklık vurduğunda deniz, kum, güneş düşünmeye başlasam da nafile ağzıma matkap girince zor oluyo hayal kurmak.Olmuyor işte korkuyorum ben dişçiden(diş hekiminden).Tatil de düşünsem, astral seyahat ile alışverişe de çıkmaya çalışsam olmuyor.Altımdaki koltuk sırf suni deri olduğu içinmi bu kadar terledim sanıyorsunuz.:)Bence diş hekimleri bastırılmış sadist duyguları olan insanlardır arkadaş ben bunu bilirim bunu söylerim.

Ve bence bu konuda yalnız değilim.Bekleme salonundaki insanları tek tek inceledim.Hepsinin renkleri atmış bekliyorlar sıralarını.İçerden sesleniyorlar,

....Ahmet Bey ??

....Ahmet Bey buyrun

Bekleme salonundaki tek erkek olmasına rağmen Ahmet Bey sağa sola bakıyor sanki Ahmet olma ihtimalimiz var.Git kardeşim sen de çek acını paşa paşa.Şunu anladım dişçi koltuğu insanlığın elektrikli sandalyeden sonra en çok korktuğu mobilyadır.

Velhasıl bir tane dişimi hayata döndürdük.2 dişim daha var işlem görmesi gereken.Ama ne zaman cesaretimi toplarım o tartışılır.Sağlıklı dişler diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder